BİLGE ADAM'a Göre Hep Ben Suçluyum

Bilge Adam Bilgi Teknolojileri, kendilerince çok iyiyiz diyorlar ama her şey kayıt yaptırana kadar. Bilge Adam Ankara Kızılay şubesinde sistem ve ağ uzmanlığı eğitimi aldım ve yazılım uzmanlığı eğitimi alacağım.Şunu belirtmek isterim, bugüne kadar sinir ve stres sahibi değildim, Bilge Adam’a başladığımdan beri sinir krizlerindeyim. O kadar rahat bir kurum ki ne şikayetleri önemsiyorlar ne de sizi ciddiye alıyorlar. Yaklaşık 3 ay önce şikayette bulunduk. Öğrenci işleri geldi, sınıfa yazdı, çizdi, çekti, gitti. Hiçbir çözüm üretilmedi.En son 2 ay önce bir dilekçe verdik. Sınıf olarak eğitmenle olan problemler, kurumla olan problemler her şeyi anlattık eğitim kalite müdürüne. Bize dediği “ben görüşeceğim, kursunuz bitse bile sorun çözülecek, gerekirse eğitim tekrarı alırsınız oldu. Yalnız bu konuşmaların üstünden 1 aydan fazla süre geçti, hiç kimseden ses çıkmadı. Tabi buna karşılık eğitmen de o kadar rahat ki en son bitirme projesinde bize büyük bir oyun oynadı. Bütün sınıflara bir hafta önceden verilen proje bize son ders saatinde verildi. (kendi bir önceki derste, maille göndereceğim projeyi, hatta gelin kabloları, makineleri hazırlayın demesine rağmen) tabi biz doğal olarak hani proje daha önceden gelecekti hazırlık yapacaktık dedik, bize dediği şimdi tam zamanı buyurun hiçbir soru sormayın başlayın. Şimdi burada bir kasıt aramamak çok saçma olmaz mı? Bu olayı dile getirdik ama bize hiçbir çözüm sunulmadı ve sınıf olarak projeyi yapmadık. Şimdi soruyorum Bilge Adam sorumlularına, bu mu sizin eğitiminiz? Bu mu sizin kaliteniz? Bu mu sizin lider olmanız? Bunun yanı sıra kendileri yazılım eğitimini 300 saat yaptılar, 400 saatlik yazılım eğitimimin 100 saatine başka ders almamı istediler. Peki dedim web-grafik eğitiminden 70 saat flash ve 30 saat illustrator eğitimi alıyım. Ayrı ayrı partlar olmaz, peş peşe al dediler. O zaman 150 saat oluyor, ne olacak dedim, kabul edilir dediler. Ama şimdi bunu şikayetlerime karşılık olarak biz sana 50 saat fazla ders verdik diyerek, sanki bana sadaka vermişler gibi yüzüme çarpıyorlar.